Kökez suyunun sertliği Bolu’ya gelen kurt gibi insanların bir zaman sonra kuzuya dönüşmesini sağlıyor desek sanırım yalan olmaz. En son Vali Ahmet Ümit’in amirliğini yaptığı Bolu Belediyesi’nin ayağına kadar gidip orada meclis üyelerine yakarması Kökez suyunun ne kadar sert ve yan etkilerinin olduğunu göstermesi açısından önemli bir durum. Sonrasında peki ne oldu? Vali Ahmet Ümit zaten hazır olan kararnamenin altına kurşun kalemle eklenerek Bolu’dan alınarak merkeze çekildi.
“Kral öldü! Yaşasın yeni Kral!” diye sevinen Bolu halkı Vali’nin çevreyi kirlettiği gerekçesi ile Bolu Belediyesi’ne milyonluk ceza kesmesi köylere ziyaretlerde bulunması sorunları dinlemesi zaten kendisini sahipsiz hisseden Bolu halkı ve kamuoyunda sevinçle karşılanmıştı. Aradan geçen 10 ayda yeni Valimiz çok fazla Kökez suyu içmiş olmalı ki bence kafası sağlıklı çalışmaz olmuş. Peki bunu nereden anladım?
Deprem!
Yüzyılın en büyük depremi olarak ifade edilen 6 Şubat’ta Kahramanmaraş ve çevresindeki 11 ilde yaşanan depremler zinciri sadece ülkemizde değil tüm dünyada büyük bir üzüntüye yol açmıştı. Depremin ilk saatlerinde gelen görüntüler yürekleri parçalıyor enkazların altında onbinlerce insanın olduğu söyleniyordu. Öğlen saatlerinde AFAD’dan ilk ekibin çıktığını öğrendik. Ancak sürekli gelen yeni görüntüler karşısında yerimizde oturamıyorduk. Giden yardımlar yetersiz görünüyordu!
Dayanamayıp üyesi olduğum Bolu Valiliği WhatsApp “Basın Mensupları” isimli gruptan depremle ilgili bir çalışma olup olmadığını yazdım ve akabinde Valiliğin “ayni ve nakdi” yardım toplayacağına dair bir duyuru geldi. Bu duyuru geldiğinde saat 13:05’di yani depremden tam 8 saat sonraydı! Bizlerde diğer insanlar gibi hemen marketlere mağazalara koştuk belirtilen yardım malzemelerinden aldık ve toplama noktalarına teslim ettik. İnsanlar ulam ulam imkanları ölçüsünde aldıkları yardım malzemelerini toplama noktalarına olumsuz hava koşullarına rağmen ulaştırmaya çalışıyorlardı. Tüm Bolu seferber olmuştu.
Yola Çıktık
Akşam saatleri yaklaştıkça ve gelen görüntülerin etkisi ile kendi kepçemi de alarak hafriyatçı arkadaşlarla deprem bölgesine gitmeye karar verdik. Onlarca iş makinelerini Tırlara yükledik de sayın Vali beyin amirliğini yaptığı AFAD’da ki okuma yazması olmayan müdür yardımcıları saatlerce bir görev kağıdı yazamadılar”!!!” da vekiller zoruyla (onu da yanlış yazdılar) görev kağıtlarımızı alıp Antep-Nurdağı’nın yolunu saatler sonra tuttuk. Pek çok arkadaşımla milyonluk iş makineleri ile “VATAN MİLLET SAKARYA!” diyerek ailelerimizi geride bırakarak deprem bölgesine gittik. Günlerce sadece mercimek çorbası içip geceleri -12 derecelere varan sıcaklıkta kepçelerimizin tek bir koltuğunda uyuduk. Elimizden gelenin en iyisini yaptık buna inanıyoruz.
Yakışmadı Vali Bey!
Dün akşam Vali beyin deprem bölgesine yardımda bulunan hayırseverlerle bir iftar yemeğinde buluştuğunu öğrendim. Ödül alan insanlara baktığımda Allah razı olsun zaten her yaraya merhem olmak isteyen yardımsever Bolulu abilerim, ablalarım ve arkadaşlarımdı kendilerinin bu konuda bir kabahati olmadığına inancım tam ancak Vali beyin yaptığı organizasyon yanlıştır. Tüm Bolu’nun, Bolu halkının yardımlarını görmezden gelerek sadece 115 kişiye iftar vermesi ve ödül vermesi kamuoyunun vicdanını sızlatmıştır. Tamam ekonomik açıdan belki bu kişiler daha fazla yardım etmiş olabilir, ancak yaptıkları yardım servetlerinin kaçta kaçı kadardır? Esas ödül verilmesi gereken Bolu halkının kendisidir! Kumbarasını bozdurup deprem bölgesine yardım gönderen kendisi küçük yüreği büyük çocuklardır! Vali bey bir sebepten Bolu’nun “godamanlarını” topluca buluşturup yemek vermek istiyorsa kendi cebinden ödediği bir akşam yemeği verebilir. Buna kimse karışmaz, mani de olmaz.
Vali beye uyarımız Kökez suyunu az içmesi ve aklını başına almasıdır.
Şimdi soruyorum. Ödül için düzenlenen iftara kaç para harcanmıştır? Bu para neden deprem bölgesine yardım olarak gitmez? Valiliğe tasarruf tedbirleri genelgesi ulaşmamış mıdır? Bolu halkı deprem bölgesine sadece 105 kişiyle mi yardımcı olmuştur?
